AAH ESKİ BAYRAMLAR…
Bayram yaklaştı, bende taa çocukluğumdaki bayramlara gittim. Ramazan başlayınca bizde bir ramazan telaşı başlardı. Ben o zaman küçük olduğum için 1 kere ramazanın başında, 1 kere ortasında 1 kere de Kadir Gecesi günü tutardım. Sonra ‘sonuna sıfır ekleyince 30 olur’ derlerdi bende inanırdım. En güzeli de kadir gecesi günü evimizde ölmüşlerimiz için okunan dualardı.
O gün hep sınıfımı geçmem için dua ederdim. O zamanlar en büyük sıkıntılarımız okulumuzdu.
Babam oruç tuttuğumuz günler beni ve kardeşlerimi sırtında taşırdı. Bir de bize harçlık vererek orucumuzu satın aldığını söylerdi. Tabii böylece bize bu duyguları aşılamıştı. Şimdi de orucu bırakamıyoruz. Aynı güzellikleri çocuklarıma yansıttım. Şimdi de torunlarıma uygulamayı düşünüyorum.
Ramazan bitmeye başlayınca evde bir telaş, bir telaş… Temizlikler yapılır, ev dip köşe temizlenirdi. Hele bayram giysilerimiz için alışverişe çıkmak ne zevkti. Mutlaka yeni bir elbise dikilirdi ve yeni ayakkabı alınırdı. Zaten arife günü akşamı başucuma elbisemi asar, ayakkabılarımı yastığımın yanına koyardım. Bir de ablam küçük kumaş parçaları ile saçımı sarardı.
Bayramın birinci günü babam bayram namazına giderdi, bizler de babam gelesiye kadar mükemmel bir kahvaltı masası hazırlar, giysilerimizi giyer, akşamdan sarılan saçımı açardım. Tabii kıvır kıvır saçlar. :))
Babam namazdan gelir gelmez büyükten küçüğe bayramlaşmak ve el öpmek için sıraya girerdik. Tabii bütün heyecan harçlık almaktı. 🙂
Evet, bayram başlamıştı artık. Kapımızın zili hiç eksik olmaz. Gelenlerimiz olurdu. Büyüklerin hemen elini öperdim ve hemen paramı alırdım. Biz de onlara giderdik, eğer evde yoklarsa kapıdaki paspası ters çevirirdik. :)) Gidince aldığım parlak, desenli jelatin kâğıda sarılmış
çikolatalar ikram edilirdi. Bu kâğıtları yırtmadan açar, tırnağımızla düzeltir defterimizin arasında saklardık. Böyle bir koleksiyonumuz olurdu. Koleksiyon deyince aklıma başka bir şey geldi…
Bunun gibi veya daha orijinal bayram kartları gelir veya gönderirdik. Gelen kartları toplar ve biriktirirdim..
En heyecanla yaptığım ziyaret, öğretmenim Şaziye Hanıma giderek onun elini öpmekti… Oda bize kalem ve mendil verirdi.
Şimdi ise nasıl? Hiçbir heyecan yok. Sadece tatil düşünülüyor. Büyükleri takan yok. Evlere gelip gitmeler yok.
Ama biz halen daha bunları yaşıyoruz. Bayram sabahı çocuklarım torunlarım gelirler. Elimizi öperler ve harçlıklarını alırlar. Arkasından zengin bir kahvaltı sofrasına otururuz…
Sevgili çocuklarım ve torunlarım. Bana bu eski ve güzel günleri yaşattığınız, güzel değerlerimizi devam ettirdiğiniz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Yolunuz açık, şansınız bol olsun. Güzel ve sağlıklı günler dilerim…
Bunlar 1 yıl öncesi kutlanan bayramlardı. Şimdi ise bütün dünyayı sarsan Covid-19 bütün değerlerimize engel oluyor. Bu salgından kurtulmak dileğiyle….
Zekiye Özmut
ANNE
Anne kelimesi çok özeldir. Bu sıfatı başkası için kullanamayız. Ve bir evlat için hayatındaki tek varlıktır bir ikincisi yoktur. Dünyadaki en özel varlıklardır. Ama ben her zaman söylerim doğurmakla anne olunmuyor.
Anneyi tarif et dedikleri zaman şunları düşünmekteyim. Anne fedakârdır, anne vericidir, yuvayı yapan dişi kuştur, yemez yedirirler, giymez giydirirler, ailesi için kendisini düşünmeyi yarına bırakan kişidir. Âmâ bu demek değildir ki aile içinde her türlü fedakârlığı yapsınlar. Bu fedakârlıkta layık olan evlatlar içindir. Annelerin mutlu olduğu zamanlar genellikle çocuklarının da mutlu olduğunu gördükleri anlardır. Çoğu zaman o kadar yoğun duygu içindedirler ki duygularını ifade etmeleri zor olabilir.
Bize her zaman önemli ve özel olduğumuzu hissettiren yegâne varlıklardan birisi annemizdir. Anneler Günü başta olmak üzere, her gün annemize onu ne kadar sevdiğinizi belli edebilmek bir şanstır. Bu şansın kullanabilmek için annemize güzel ve duygusal sözlerle mutlu edebilmemiz mümkün. Bu sözler içimizdeki samimi duygulardır Annenize her zaman siz de kendi duygularınızı yansıtabilirsiniz. Bizler için her türlü fedakârlıkta bulunan annelerimize karşı duyduğumuz sevgiyi kelimelerle ifade edemediğimiz zamanlar olabilir. Onların bizden bekledikleri sadece saygıdır ve buna da layıktırlar Bunu davranışlarımızla ifade edebiliriz.
Annelerimiz için güzel sözler söylemek ya da hoş ve sevimli mesajlar atmak için sadece Anneler Günü’nü beklemek zorunda değiliz. Böylece onun her zaman kendisini özel hissetmesini de sağlamamız mümkün. Zamanın hızla akıp geçtiği günümüz şartlarında sizin duygularınıza ışık olacak güzel sözlerle annemizi duygulandırmak aynı zamanda onun için hoş da bir sürpriz olacaktır.
Bu yazım aracılığı ile tüm fedakâr, doğurmuş veya doğurmadan evlat sahibi olmuş tüm annelerimizin anneler gününü kutlarım.
Başta kendi annem olmak üzere fedakârlıklarını bizlere işlemiş, nur yüzlü, son nefesini verirken bile hakkını helal et diyen ebediyete göç eden tüm annelerimizi anmak istedim. Ruhları şad olsun. Ne mutlu bizlere iyi ki onlar bizim annelerimiz oldular…
ZEKİYE ÖZMUT
14 Mart Tıp Bayramınız Kutlu Olsun
12 Mart 2021 İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü
YAŞASIN DOSTLARIM…
İnsanoğlu yaşadığı sürece çevresinde her türlü insanlar vardır. Bunların kimisi sizin için sevgi dolu, kimisi varla yok arasında, kimisi sizin arkanızdan kuyunuzu kazar. İşte bunları ayırt etmek inanın çok zordur. Ben bu yaşa geldim ve bazı zamanlar bunu çözemediğimi fark ettim. Bu beni gerçekten seviyor derken bir müddet sonra hemen kendini belli ediyor. Bir bakıyorsun ki menfaati için sana yanaşmış. Ama inanın bu insanı hemen ayırt edebiliyorum. Nasılmı?
Beni aylarca aramamış…bir bakıyorum telefonum çalıyor…telefonun ekranında beni aylarca aramayan bir isim…açıyorum..hemen ablacığım nasılsın demeye başlayınca hemen anlıyorum ve dinlemede kalıyorum…güzel, hatır naz sözlerden sonra hemen talebi geliyor :))
Bence insan artık hayatından silmek istediği kişileri gerçekten silmelidir. Bunları yaşamımda tutarsam yaşam sistemim yavaşlar..Zira diğer tarafta beni seven, sayan güzel dostlarım var, onlar benim canlarım, İyi ki benim yaşamımda varlar..Zaten onlar bana yeterler..
Öyle dostlarım var ki..gece yarısı bile benim telefonuma çıkarlar.Allah onlara uzun ömürler versin…
Ben insanları çok seviyorum. Onun için beni çok güzel kullanıyorlar..Zannediyorlar ki ben bunun farkında değilim…Unutmasınlar ki herkesi biliyorum ve tanıyorum…Çok şükür bu yeteneğe sahibim. Sadece kibarlığımdan onları kırmıyorum..ama benim için beni seven dostlarım hep öndedir..onlar yine vardır, ama vardır işte…
Yaşasın beni seven DOST’larım…..heyyyyt be:))
Verin ellerinizi…bu eller hiççç ayılmasın …
Zekiye ÖZMUT
Dernek Başkanı
“Blog” üzerine 2 yorum
Bugün 23/Nisan NEŞE DOLUYOR İNSAN
Bayram haftasına girdiğimizde okullarda sınıflar, okulun içi ve dışı bayraklar ve süslerle donatılırdı öğrenciler ise folklor ve rontlar çalışırdı. Son haftaya gelince provalar için stadyuma giderdilirdi
23/Nisan günü geldiğinde sabahleyin erkenden kalkar velilerimizle birlikte okula gider oradan stadyuma giderdik heryer çocuk sesleriyle çınlardı.
Protokol tam kadro gelince İstiklâl marşı ile başlar çeşitli müziklerle beraber geçiş töreni yapilir gösteriler i sergilerdik.
Nice 101 yıllara
Geceleride fener alayı olurdu.
HIDIRELLEZ
Bugün hiç bir canlıya zarar verilmez yeşil bile koparılmaz evlere bolluk bereket olsun diye nohut, fasulye, bulgur pilavı ve sütlaç yapılır (taneli olduğu için), ekmek elle bölünür bereket olsun diye.
İnsanların işleri ve kısmetleri açılması için kullanılmamış asma kilit kişinin başında 3 kere açılır.
Ateşten atlanır her anlayışla bereket, huzur şifa dilenir.
Gece ise gül ağacının altına dilekler konur sabah erken saatte alınır.
Herkese Hıdırellez bereketi olsun…